4 Eylül 2010 Cumartesi

Alışverişkolik

Alışverişkolik olduğuma karar verdim.
Bu hafta kredi kartım olmadan iki çift ayakkabı aldım. Kitapçılara para yağdırdım. Evet kıyafet almadım uzun bir süredir. Fakat bunun da tek nedeni yeğenimin doğum günü hediyesine 250 tl harcamam oldu. Zaten ne olduysa ondan sonra oldu sayın hakim.
Kredi kartı yeni gelmişti daha. Üstelik adımaydı ve yedi bin tl limiti vardı. 10 günde 300 harcayınca -ki bence bu bana göre gayet iyi- ve tartışma yaşayınca kredi kartım iptal edildi. Sorun şu ki ben kendimi bildim bileli ek kart kullanırım. Yemek içmek kadar doğaldır benim için. Çok pahalı parçalara para harcamam. İndirime giren parçalar ve aşık olduğum yeni sezonlara harcarım. Ekstreleri takip eder ona göre harcarım. Harcardım.
Şimdi arada bir babanın kartını alıp çıkıyorum. Onun dışında nakitle geçiniyorum. Ne tuhaf şey şu para işi.
Hani nakit olarak da iyi para alıyorum ama ne bileyim akşama limde üç beş kuruş kalıyor. Çıktığımda 9-10 saat dışarıda kaldığımı ve en az iki kez şık yerlerde yemek yediğimizi ve her zaman her yerde güzel bir ürünle karşılaşabilecğimizi de hesaba katarsak...
Ben suçsuzum, etiketler suçlu.

Her neyse insan kabul etmeli. EVET ÇOK HARCIYORUM. FAKAT BOŞ HARCAMIYORUM.
Yine de kısmaya karar verdim. Cüzdanda kalan son para oradan çıkamayacak. Yeğenime daha fazla hediye almayacağım. ayda ya da iki ayda bir yeterli. Kitaplar için tek laf edemem. Onlar benim uyuşturucum. Kıyafet almadan yaşayabiliyorum zaten. Yeteri kadar çantam var -biliyorumasla yeterli değildir sus ama- Ayakkabı, babet, terlik vs gerçekten yeter. Boğazıma kadar oldu bir dur demeli.
Yemek konusunda tek kelime etmem. Zaten kızılmayan tek harcamam o. --------------------. Bu yüzden benimde öyle olmamam için hiçbir şey esirgenmiyor. Kısacası daha mantıklı harcamam lazım. Biliyorum =)
Öptüm.
Adios.