23 Mayıs 2010 Pazar

Doğum günlerini kutlamayı sevmem mi demiştim?

Tamam artık bu düşüncemi değiştiriyorum. Birincisi geçerli nedenlerim var. İkincisi kutlama demek her zaman eller havaya tarzında olmuyor. Duygulara önem veririm. Aslında bakarsan artık bunu içten içe gizli bir şekilde yapıyorum. Bu yüzden kimse A.'ya neden bir şans vermek istediğimi anlamıyor =) Neyse A.'ya sonra geleceğim.

Bu yıl bir hafta önceden kutlamaya başladılar dün itibari ile biten doğum günüm bugünde kutlandı. Artık yeteeer diye ciyaklayacağım. Abarttınız diyorum büyüdü adam oldu sanki diyorlar. Valla bir şımaracağım başlarına bela olacağım görecekler nasıl adam olunurmuş. Her neyse hayatımın öküzü isimli şahıs hem maddi hem manevi değeri oldukça yüksek bir hediye almış. İlk başta kavrayamadım. Bu? O? Nasıl? tarzında gezindim. Ama şimdi fark ediyorum da harika bir şey bu! Bugün aldığım özel tasarım küpeler hala kulağımda mesela. Ve bileklik...Tanrııım. Bileklerim incedir öyle kalın bileklikler falan olmaz bana. Ama bu seferkine resmen bayıldım. Her türlü takarım. =)
Elle tutulur hediyelerin yanında birde sadece hissedebileceklerim ve okuyabileceklerim vardı. İşte bunların yeri çok ayrı. Üye olduğum forumdan tanıdığım insanlar benim doğum günümü kutladı. Hatta abla-kardeş saydığım iki kişi benim için mini hikaye yazdı. Biri beni geceye biri Büyük Meleğe benzetti. Yerleri o kadar ayrı ki bende... Hepsini çok seviyorum. Zamanında doğru kararlar verip doğru insanlarl muhattap olmanın verdiği keyfi sürüyorum son zamanlarda.
Eski bir düşmanım bile doğum günümü kutladı. Uzun zamandır konuşmuyorduk ama yeni numaramı bulup kutladı ya cidden şok oldum.

Yazarın Notu: Yaşadığım şehrin son günlerdeki berbat havasının en sevdiğim özelliği: Minik battaniyemle koltuğa uzanıp pc ve aile arasında olabilmek. Elimdeki kupamın içini dolduran harika çayı da unutmamak lazım =)