22 Şubat 2010 Pazartesi

Sanırım en zor şey sevdiğiniz ama sadece bir anlığına da olsa o an yanında olmak istemediğiniz birisiyle dar bir alana sıkışıp kalmaktır...
Fazla uzun bir cümle oldu.
Uzun cümleleri sevmem.
Her şey mükemmeldir aslında. Oysa bir bakarsınız "imkansız"lığa mahkum olmuşsunuz. Asla asla asla...
Dayanmak kolay değildir. Ardından umut dediğiniz şeyle avunmaya çalışırsınız. Olmadığında "umursamazlığa" vurursunuz. Artık dayanamadığınızı dile getirirsiniz. Patlayana kadar içinize atarsınız. Sessiz çığlıklarınızla yalnız kalırsınız. Emin olduğunuz tek şey "bilemediğinizdir".
Sonun başladığı yerde mahkum kalmış olmayı yediremeyiz kendimize. Her şeyin düzeleceğini umarız. En çok da bunu duymak isteriz sevdiklerimizden. Sadece birkaç kelimedir beklediğimiz...
"Her şey düzelecek."
Oysa insanlar kendilerinden beklenilen akıl vermekmiş gibi durmadan ne yapmanız gerektiğinden bahsedip durur. Sizi tanıyanlar bunu yapmak yerine kendi halinize bırakır. Tanıdığını düşünerek...
Herkes yanılgıya düşer. Önemli olan o anlarda yanında olabilmektir. Bunu çoğu kişi yapamaz oysa.
Canınız nasıl yanar kimse bilemez....