12 Eylül 2010 Pazar

Küçük Prens

İşin doğrusunu söylemek gerekirse evlilik üzerine çok fazla konuşuldu bu hafta. Ve dolasıyla bende düşünmedim değil. Şimdiye kadar -biliyorum kısa bir süre- karşıma çıkanlardan sadece tek bir kişi beni evliliğe ikna edebilir. Ve bundan büyük bir zevk duyacağımı da biliyorum. Sorun o ki evlenmek isteyeceğim son kişide o olur. Tamam tamam garip oldu bu.
Şöyle diyelim;
Bir yazımda bahsetmiştim hani bana simste öpüşmeyi öğretti ilk sarışın takıntılarımdandır kendisi diye. Onun için ciddi anlamda hoşlanıyorum fakat zoru oynuyorz derken işlerin kolaylaştığını gördüm ve anında bıraktım. Bu akşam abisi geldi hatta bir ara ablasını da gördüm. Abisi ile sohbet ettik işte. Bu arada laf aramızda herif tam mal. Kardeşini kötülüyordu diğerlerine ben sonradan öğrendim. Sorun şu ki küçük prens ile ben bir ilişkiye başlarsak evliliğe gider. Ya da onun ailesi beni almaz. Mesela bugün gri bir tayt ve tunik giydim. Tek omzum dışındaydı saçlar dalgalı dişi aslan gibiyim. Kısacası aile olarak onlar küçük prens ile aynı görüşte olmaz. Hoş beni severler ama kızları gibi. Zaten evlen deseler en son onu düşünürüm.
Amma geyik yaptın diyorsunuz farkındayım. İç konuşma gibi oldu bu. Nedeni üç gün sonraki gece karşılaşacağız. Ve ben üzerimde harika kırmızı-kahve bir elbise, siyah sivri topuklu bir ayakkabı ve kısa iri dalgalı ya da krıık fönlü bir sa ve en son olarak ince belimi ortaya çıkaran kahverengi deri bir kemer ile gideceğim. Onun ufak yeğenleri var benim gibi. Kızlar bana deli oluyor ve erkek olanda gözlerini alamıyor. Bugün ufaklık beni sıkıştırıyordu gelsene gelcen mi diye çakaaal dedim =)
Ne giyeceğimizi konuştuk küçücük sıpayla. Çok komikti. Küçük prens mi sordurdu bilmiyorum ama onu görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Aşık olduğum kişi olmayabilir ama onunla vakit geçirmek gerçekten eğlenceli.
Bitti.
Adios.