1 Ağustos 2010 Pazar

İnsanların yaşamadığı görmediği şeyleri yazmasına fitil oluyorum!
Blogdan bahsetmiyorum elbet. Herkes istediğini yazar insanların hayatını sorgulama gibi bir hakkımızda yok.
Hikayelerden bahsediyorum ben. Fantastikler eyvallah. Fakat biz şöyle fakirdik böyle eziyet gördük. Yok babam dövdü annemm sövdü. Bunları yaşamayıp yaşamış gibi anlatabileceğine inanan insanlara uyuz oluyorum. Onun gerçekçiliği yok ki!
Bu yüzden soğuttunuz lan beni hikaye okumaktan! Mesela çoğu kişiye göre harika yazan birinin eserlerini okuyamam. Neden? Kendini yerine koyduğu karakterle uyuşmuyor ki! Gelin inceleme yapalım.
A kişimiz şöyle bir karaktere sahip diyelim:
Kişilik olarak zayıf, kara kaş kara göz, güvenmekten uzak, asosyal ve oldukça yalnız.
Yarattığı ve muhtemelen kendini yerine koyduğu karaktere bakalım:
Güçlü, ayakları yere basan, tuttuğunu koparan, renkli gözlere sahip büyük ihtimalle de herkes ona hayran.Dedik ya herkes ona hayran diye kızımızın ya da oğlumuzun üçer üçer kısmetleri çıkar arkadaş çevresi ona tapar.Odak noktası olmaya bayılan bir bencildir. Yazarın egosunu tatmin eder.

Şimdi gelde oku bunlar. Evet okuyanlar vardır. Benim teorim bu kişilerinde idealleri doğrultusunda olması. Şöyle ki ufaklar kendilerine bir idol seçer. Hep güçlüdür. Güzeldir çekicidir. Afettir dünyalara bedeldir falan. Al sana bir güzel hayal dünyası.

İyi okumalar.