9 Şubat 2010 Salı

Dün erken konuşmuşum....
Hayat oldukça tuhaf ve acımasızmış...
Yaşam mücadelemiz her an her saniye sürüyor.
Hayat yaşamak için o kadar kısa ki...
İnsanlar fark etmiyor ölümle yüzleşmeden.
Gecenin bir saati,en yalnız olduğunuz bir an hissediyorsunuz ölümü.
Zaman kavramını yitiriyorsunuz,sadece bitsin istiyor dayanamıyorsunuz...
Ardından atlatttığınız zaman düşüncelere boğuluyorsunuz.
Herkesin küçücük bedenlerin bile size gösterdiği şefkat ile afallıyorsunuz...
Gülümsemeye çalışıyorsunuz, hala aynı güçte olduğunuzu kanıtlamak istiyorsunuz.
Olmuyor.
Yoruldum.
Artık anlam veremiyorum olan bitene. Normal bir şey yaşamak istiyorum. En azından bir adı olsun istiyorum. Herkes benim için tedirginken bir isim koyabilelim istiyorum.
Ya? diye sormak istemiyorum artık.
Zaten zaman beni tedirgin ederken şimdi ile karşılaşmak istemiyorum.
Okulun ikinci günü okula gidebilmek istiyorum.
Orada ne yaşarım diye düşünmek istemiyorum.
Biraz da bu yüzden uzaklaşmak istiyorum....
Bir yıl daha sadece...
Uzun ve acımasız bir yıl daha...
Geriye ne kadar kalıyor?