19 Aralık 2010 Pazar

Öyle böyle




* Hayatımda sürekli tuttuğum tutmayı becerdiğim kimse yok. Elbette bahsettiğim ailem değil. Aile deyince akan sular durur benim için. Birkaç yazımda da bahsettim, hepsinin yeri ayrıdır bende. Ailem için bir akıl hastası ile kavga etmişliğim vardı, onun rahatsızlığından haberdar değilken. Haberdar olsam da aileme laf söyleme cesaretini kendinde bulan birine karşı hoşgörü gösterecek biri değilimdir.


Her neyse, dün akşam üzeri el ayak çekilince aklıma geldi. İki ay önce tanıştığım-hayatımda tanıdığın en saf- insan ile ilişkimiz biraz değişmiş. Daha az görüşür olmuşuz. Önemi kaybetmiş değil elbette ya da ona olan sevgimi yitirmiş değilim. Sadece artık onunla bir şeyler paylaşmıyorum. Cumaları sinemaya onun yerine başkaları ile gider olmuşum. Tamam, tek bir kişiyle ömür geçmez elbet fakat ne bileyim herkes herkesle özel anlar yaratmalı. Birini sorunca onun hakkında özel bir şeyiniz olabilmeli kisoruya cevap verebilin.

Bana Selen dediğinizde size Hacettepe diyebilmeliyim.

Bana Aşki dediğinizde size aile diyebilmeliyim.

Bana Peri dediğinizde "İşte, en saf kişi o. Bir melek gibi. Kanatları kırılmış bir melek gibi o."diyebilmeliyim.


Yeni ve bir süre sonra değişecek olan sınıfımda bir kız var. Benden büyük fakat tam bir ruh hastası. Onu öyle süslü cümlelerle imkanı yok tanımlayamam. Ben onu döverek severim o da beni gıcık ederek. Bahse girer diğerleri; hangimiz hangimizi haklayacak diye. birbirimizi haklamak gibi bir derdimiz yok ama bizbu şekilde sevgimizi belli ediyoruz o kadar. Feci rahattır Canımın İçi. Fermuarı açık kalmışsa aaa diye bağırır öyle çekip kapatır. Çok içtendir. Benim için çabalar durur. Beni asla ama asla kırmaz. Demediğini de bırakmaz ama yine de incitmez beni.


Canımın İçi heyecanlıdır, sakindir, delidir, sakindir, bilgilidir, cahildir her şeyin zıttı ve kendisidir. En çok da bu yüzden Peri'den uzaklaştım ya. Yeni bir oyuncak bulunca eskisini atarmışım ben küçükken. Şimdi ki oyuncağım Canımın İçi gibi görünüyor. Ama ben Peri'yi de seviyorum hala. Sadece heyecanı daha fazla istiyorum hayatımda.


Ve hayatımın daha farklı yönlerde de bulunması için her çeşit insanı çevremde tutuyorum. Bu yüzden istemesem de Peri ile spora yazılacağız. =) Biraz kas yaptım zaten biraz daha fit bir vücut fena olmaz.




* Yazmamışım ama yazmadan geçmek istemedim. Cuma günü büyük olaylar atlattım. Hani hep uçlarda yaşadığınız bir gün olur ya işte öyle bir gündü. Benim için hayati değer taşıyan bir yere geç kalmaktan son dakika kurtuldum. Biraz aksiyon yaşadım,ağladım, güldüm. İşim bittiğinde bir mesaj geldi ve bir saat içinde showrooma gidip arkadaşla buluşmak için mekan değiştirdim. Karşıdan karşıya geçerken ufak bir kaza atlattım. Olayları abartmayı sevmiyorum, insanları olduğundan küçük gösteriyor. Sadece ben o an Tanrının varlığına inanmasaydım başka zaman inanmazdım.

Güzel bir gündü. Geri kalanı yazamıyorum çünkü aradaki bir kaç şeyi net olarak hatırlayamıyorum. Yine de hayat çok güzel =)


* Kendimi berbat hissetiğim bir sabah hayatımda aldığım en güzel iltifatı eden kişiye sonsuz teşekkür ediyorum. Her ne kadar benim değer verdiğim şeylerle pek ilgilenmese de gerçekten iyi bir adam =) Evet,o soru bendendi sana. Demeseydim çatlardım =)))
Bitti.