18 Mayıs 2010 Salı

A.Ş.K.

Bugün tuhaf bir şey geldi başıma.
Aslında tuhaf da denmez ama yinede ne bileyim. Bir insanın sizi haftalardır izlemesi her hareketinizi ezberlemesi birde üstüne buna hayran kalması...
Hastalıklı geliyor bana. Kimine göre çok romantik gelebilir fakat bana gerçekten hastalıklı bir beynin faaliyetleri gibi geliyor. Bilmiyorum belki ben ona böyle hisler beslemiyorum.
Hoş daha doğru düzgün yüzünü bile bilmiyorum ki!
Bir insan dört gündür bana açılmak için kıvranıyormuş. Bende bu dört gün içinde kopuyorum geziyorum tozuyorum eğleniyorum. Ruhum duymadı be! Bu arkadaş orada kıvranıyor ben kopuyorum. Valla kötü hissettim.
Onuda geçtim yardım için K.'yı çağırıyor. Bu kadar yani. Hayır çocuğu aşağıladığımdan değil. K garip bir kişi de ondan. Bana kurduğu cümle şu:
Ya biri var ya hani...İşte o sana yazıyor.

O an demek istedim kimse bana daha önce "sana yazılıyor" demedi be arkadaşım. Hayır benim tercih ettiğim gidersin bir şekilde hayatına dahil olursun. Ama böyle zorlamayla değil. İnsanın gözüne gözüne sokar gibi değil. Daha doğal daha soft. Bir bakarsın onsuz geçmez hayat. O olmadığında ne yaptığını hatırlamazsın. O yanına geldiğinde yeniden hayata bağlanırsın. Yemek yemek bile anlamsızlaşır. Öyle seversin ki yapman gereken tek şeyin sonsuz bir sevgi duymak olduğunu düşünürsün.
Demeyin şimdi sevdin mi de yazıyorsun diye. Hayatımda iki kez böyl güçlü sevdim. Aşk demiyorum. Aşk nasıldır ne zaman gelir onu da bilmiyorum açıkçası. Fakat sevdim. Ve herkes gibi yanlış kişileri sevdim. İlki daha çok gençkendi. Genç ya olgunlaşamamış oluyor. Düşüncelerine duygularına tam sahip çıkamıyor. Onun hayatımda etkileri vardır. Mesela doğum günümde attığı kazık hala aklımda. Doğum günüm yaklaşıyor ve aklıma ilk birkaç saniye o yıl geliyor. Ne kadar kırıldığım odamda nasıl bir hüzne boğuldum...
İkinci ise daha bir farklı. Daha olgunuz dedim. Daha başka olur diye düşündüm. Birazda kendimi kandırdım. Yürümeyeceği çok açık zaten. Ben asla bu ilişki sonsuz biz evleniriz diyenlerden olmadım. Ama karşı taraf bunu derse ima dahi ederse bir bit yeniği vardır dedim. Erkek dediğimiz 30'dan sonra evlenmek isteyen türden. Yani gelip de bana biz ileride şöyle yaparız böyle yaparız demeyin. Karşınızda genç ama çocuk olmayan biri var. Kendimi ancak kendim kandırırım. Evet, kendimi kandırırım. Seversem gerçekten değer verirsem sevgim için kandırırım kendimi. Fakat fark ettim ki kimse buna değmez. Hepsi geçmişte kaldı.

A. ile cuma günü karşılıklı konuşacağız. Hiç haz etmiyorum fakat kimseyi de kırmak istemiyorum. Bir şekilde hallederim.