11 Mart 2010 Perşembe

İnsan dediğimiz varlık çok tuhaf cidden.
Aslında birkaç gün önce yaşandı bu olay. Nedense şimdi yazmak geldi içimden....İnsanları kıracak olayları saklayamıyoruz. Ya da saklamak mı istemiyoruz? Çok mu dram görmek istiyoruz? Birileri ağlasın, duyguları altüst olsun, gözleri şişsin ağlamaktan, kendiNi berbat hissetsin? Bu mudur?
Bunu neden en sevdiklerimiz e yakınlarımız yapar? Söylemese ne değişirdi? Bu kız zaten bilmiyor muydu babasının hislerini? Duyguduğunda yıkılmadı mı? Onu toparlamak bana düşmedi mi? İlk kez ona bu kadar duygusal yaklaşmadım mı? İlk kez onu avutmak zorunda kalmadım mı?
Neden en hayat dolu arkadaşımın duygularını çalıyorsunuz? Neden?! Çoğu sorunun başı aile değil mi? Aileler böyleyse bizler geleceğin ailelerini nasıl kuracağız? Kimden örnek alacağız? Hanginizden?! Birbirini aldatan,yalanlar söyleyen, sevmeyen insanlarher yerde yok mu diyeceksiniz. Elbette var. Ama kimse kendi kanına bunu yapmaz. Yapmamalı.
Öylesine öfke doluydum ki konuştuğum mantıklı kelimeler o an bana ait değildi sanki. Kendimi sakin tutmayı onun moralini düzeltmeyi başardım. Şimdi çok daha iyi. Belki geçmişe ket vuruyor. Belki savunma mekanizması benimki kadar iyi çalışıyor. Ah, hayır....
Ondan beklenmeyen davranışlara giriyor artık. Kendini ispatlamak için. Biliyorum çünkü...
Buraya her şeyi yazmak ne kadar doğru ki? Tanıdığım ve bunları okumasını istemediklerim yok mu? Var elbette. Aile hayatımı dökecek daha özel bir yer bulmalıyım sanırım.
Her neyse yine susarken onun hayatına değineyim. Kendini daha düzgün bir yola soktu ki bundan delicesine hoşlandım. Eğer o adam benim meleğimi böyle bir yola sokacaksa sanırım onun için küfretmemeyi deneyebilirim. Sanırım.