23 Şubat 2010 Salı

Sana seviyorum ne ya?!

Garip bir şeyler var...
Sanki içimdeki küçük kız çocuğu hayata döndü.Bana fısıldıyor..."İşte!"diyor.Gülümsemem yüzüme yayılıyor. Sanki saatler önce delicesine hıçkırarak ağlamamışım gibi. Aylardır ilk kez gözyaşı döktüm bugün. Aslında cuma günü o kadar yakındım ki ağlamaya...
Olağanüstü bir güç gösterisiyle alıkoydum kendimi ağlamaktan.İçime akıttım gözyaşlarımı. "Hayır bu sefer değil."diyerek.
Nedense ne zaman kendimi kaybetsem o yanımda oluyor. Biraz şapşal ve gerzek. Ama ihtiyacım olduğu zaman nasıl biliyor emin değilim ama gelip sarılıyor. Tamam bu tuhaf. Hem de biraz sapıkça. Nedensiz yere gelip sarılıyor. Etrafta bir dedikodudur gidiyor. İki binada da sevgili olduğumuz konuşuluyor. Hayırlarım kabul görmüyor yeni hikayeler uyduruluyor. Bugün yaptıkları da az değildi. Hayır insan ediyorsa da adam gibi çıkma teklif eder. Hoş tekliflerden hoşlanmam samimi bulmam. Sana seviyorum ne allah aşkına?
Şaka mı yapıyorsun bakışımı attım ilk başta. Ardından "hocam arkanızı döner misiniz"dedim. Ki beni gayet iyi tanıdığından "bana seven" arkadaş devam ettirdi cümlemi. "El hareketi çekecek hocam dönmeyin."
Şimdi soruyorum bir insan bu kadar yılışık ve şapşal olabilir mi? Hadi oluyorsun yanında dolaşan o aptal arkadaşına de gelip benden hesap sormasın yolarım. Ciddi ciddi benzetirim onu.
O gittikten sonra asıl olaya döndüm bir anda. Biri oldukça soğuk davranıyordu o varken. pofff.
Hayatımı b*ka çevirdiniz lan.
Duygusuz bir oduna bu kadar baskı yapılmaz arkadaşım.
İşiniz gücünüz yok mu?
Ne bu samimiyet?